17 Mart 2014 Pazartesi

ÇORUM ŞEHİR YAPILANMASINA BİR YAKLAŞIM:



ÇORUM ŞEHİR MERKEZİNDE, YOĞUNLUĞUN YOL AÇTIĞI SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK SELF ORGANİZATİF BİR YAKLAŞIM



Mustafa Emre ÇAĞLAR

HİTİT ÜNİVERSİTESİ
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ


19.06.2011











ÇORUM ŞEHİR MERKEZİNDE, YOĞUNLUĞUN YOL AÇTIĞI SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK SELF ORGANİZATİF BİR YAKLAŞIM
Mustafa Emre ÇAĞLAR

İÇERİK:

-          ŞEHRİN SORUNLARININ TESPİTİ.
-          MEVCUT BAĞLAMIN DEĞİŞTİRİLMEMESİ HALİNDE OLASI ÇÖZÜMLER VE BUNLARIN YETERSİZLİĞİ.
-          ÖNERİLEN YAKLAŞIMIN ALTYAPISINI OLUŞTURAN TEORİLER.
-          PROJE TASLAĞI.
-          II. MERKEZ ALTERNATİFLERİ.
-          LİNK HATTI VE DEMİRYOLU HATTI.
-          DAİMİ NÜFUS MERKEZLERİ.
-          STARTER NÜFUSUN BÜYÜKLÜĞÜ.
-          İKİNCİ MERKEZİN UZAKLIĞI.
-          YENİ ŞEHRE DAİR ASGARİ SPESİFİKASYONLAR.
-          ÖNERİLEN YAPILANMA İLE DEVAM EDEGELEN YAPILANMA YAKLAŞIMLARININ UZUN DÖNEM BAZINDA FAYDA VE MALİYETLERİNİN KARŞILAŞTIRMASI. ( Bu başlık burada tartışılmamıştır )
-          YENİ ŞEHİR MERKEZİ İÇİN YAPISAL BİR ÖNERİ ( Bu başlık burada tartışılmamıştır )

GİRİŞ:

Çorum’da; Gazi Caddesi ve İnönü Caddeleri’nin servis kapasitelerinin, nüfus artışını ve nüfusun mobilitesini  karşılamakta yetersiz kalışından kaynaklanan bir trafik sorunu söz konusu.

2000 yılından itibaren gözlenmekte olan ve giderek artan bu sorun, Çorum’un nüfusunun 150.000’e ulaştığı noktadan sonra belirginleşmeye başladı. ( Güncel nüfus yaklaşık 220.000 ) Aslında trafik sorunu şehir merkezinin topolojik yapısının bünyesinde barındırdığı yetersizlikler bakımından buz dağının görünen yüzüne benzetilebilir. Şehirleri, bir noktadan diğer bir noktaya seyahat etmek üzere kullanılan ulaşım hatları üzerinden anlamak ve analiz etmek anlamlıdır. Çünkü şehirlerin temel var oluş nedenleri, ‘insanların farklı biçimlerde bir araya gelme ihtiyaçları’nı karşılamaktır. Biz bu çalışmada Çorum şehrini çoğunlukla, ‘ulaşım hatlarından müteşekkil sistem’ metaforu ile ele alacağız. Önce vurgulamak istediğimiz sorunu daha net tanımlayalım ve onu açalım:

-          Trafik yoğunluğu: Trafik yoğunluğu, gün içinde ihtiyaçlarını şehir merkezinden gideren önemli bir insan kitlesinin zamanından çalmakta ve bireylere stres yüklemektedir. Zaman kaybı, hem trafikte bekleme bağlamında gerçekleşmekte hem de araçların uzak noktalara park edilme zorunluluğu dolayısıyla yaya mesafe kat edilmesi nedeniyle gerçekleşmektedir. Buna ek olarak eğer ihtiyaçları karşılayacak servis odakları araçlar ile daha ulaşılabilir olsa idi, elde taşınmayacak olan alışveriş metalarının da taşınma sorunu ortaya çıkmaktadır. Burada genişleyen yol hatlarının ek trafik talebini cezbettiğini ve bu yaklaşımın şehirleri insanlar için olmaktan, araçlar için olmaya doğru dönüştürdüğünü ifade edelim. Kanımızca asıl sorun araçların ulaşabilirliği değil, Çorum merkezinde güncel yaşamın, azalan bir demografik yoğunlukla çepere doğru taşma imkanını kaybetmesinden doğan yapısal verimsizliktir.

-          Daha geniş bir coğrafi alandan karşılanabilecek ihtiyaçların, pekiştirici geri besleme süreçlerine hapsolan yatırımcıların bireysel tercihleri veya ısrarları nedeniyle dar bir alandan karşılanmak durumunda olması rant gelirlerini arttırmakta ve ilgili bölgedeki sermaye sahiplerine dengesiz kaynak akışı yaratmaktadır. Burada sorun; iş kuran girişimcilerin teker teker bağımsız karar vericiler olmaları nedeniyle Çorum’un merkezinden kopuk, uzaktaki bir alana toplu yatırım yapmıyor olmalarıdır. Zira bölgeden uzağa kurulacak benzer bir işletme, altyapı yetersizlikleri veya talep eksikliği nedeniyle ayakta kalamayacaktır. Ancak bu oluş yine adı geçen yerlerde hizmet merkezlerinin bulunmuyor olmasından kaynaklanmaktadır. Şehir merkezi insan yerleşimi açısından şehrin çeperlerine doğru aşama aşama gelişmekle birlikte, bu gelişmeye ilişkin her nüfus artışı, ihtiyaçlarını karşılamak üzere yine aynı merkeze yönelmektedir. Şehir merkezi dışında da yeni bir “yeterli alt yapı odağı” henüz kendiliğinden ortaya çıkmamıştır.

-          Ölçülmesi zor da olsa, Gazi ve İnönü Caddesi hattında dar bir alana sıkışmış olan işyeri kurulumları, azalan verimler kanununun yürürlüğe girdiği noktayı geçmiş olabilir. Bu bakımdan sosyal sinerji potansiyeli olumsuz etkileniyor olabilir. Aslında bunu anlamanın yolu, işyerlerine yeni doğal genişleme yol veya yolları sunmaktan geçer. Bu yolların mevcut işlevsel yolların bir devamı olarak konumlanmış olması gerekir. Aksi takdirde rantabl tercihlere teker teker hapsolan yatırımcılar uzaktaki bir genişleme yolunu kullanmayacaklardır. Aşağıda tanımlayacağımız kesinti öğeleri dolayısıyla Gazi ve İnönü Caddeleri genişleme yolu olma özelliklerini kaybetmişlerdir. Böylece merkezde yeterli yer kalmadığı için ilişkisel olarak çok sayıda başka servis ile karşılıklı bağlılık içerisinde olan yeni iş yerleri, bu hatta paralel yada yakın olan ancak uygun altyapıları sunmayan hatlara (sokaklara) yerleşmek durumunda kalmaktadır. Bu hatlara yönelik iyileştirmeler ise hali hazırdaki yüksek rant ( ana caddeye yakınlık ), yıkım maliyetleri ve hukuki süreçler dolayısıyla yapılamamaktadır. ( Bu bahse yönelik son olumlu girişim Kültür Sitesi'nin yıkımıdır. )

-          Bu bağlamda merkeze sıkışan insan aktivitesi dolaylı yollardan, Çorum Şehrinin ekonomik gelişimini de kısıtlıyor olabilir. 

-             İş bulma gereği dışında şehirden göçen nitelikli bir kitlenin bir gerekçesi de daha yaşanabilir bir şehir arayışıdır. ( 2011 yılı ikamete dayalı nüfus sayımına göre; Çorum İl nüfusu: 534.578, aldığı göç: 15.174, Verdiği göç: 22.441 ve net göç; 7.267 olarak belirlenmiştir. DİE ) Çorum’da göçün, ilçelerden merkeze ve merkezden dışarıya olma eğiliminde olduğu tespit edildiğinde göçen kitlenin çoğunun merkezden göçmekte olduğu söylenebilir.

-      İnsanlar çoğunlukla çevrelerindeki ergonomik ve estetik girdilerin kendi üzerlerindeki etkilerinin farkına varmazlar ama bu girdilerden çokça etkilenirler. Örneğin Çorum'un veya İstanbul'un trafiğini anlamak için Kayseri'yi veya Çorum'un ne derece dar bir mekan kullanımına kısıldığını keşfetmek için Bişkek'i görmeniz yeterli olabilir.

ŞİMDİKİ BAĞLAMI DEĞİŞTİRMEDİĞİMİZ TAKDİRDE sorunun çözümü, Gazi Caddesinin ve Anitta Otel’e kadar inen İnönü Caddesinin dikey bağlamda kullanım olanaklarının arttırılmasına bağlı görünmektedir. Bununla birlikte İnönü caddesinin ucunu ifade eden noktanın bir tarafında, Askeriye’ye ait geniş bir arazi, bu arazinin karşısında oto tamircilerinin yoğun olarak kullandıkları sanayi sitesine ait geniş bir arazi ve Otogar bulunmaktadır. ( Bu üç kullanım alanının kaldırılması gündemdedir. ) İnönü caddesinin uzunlamasına kullanımının sağlanması bu kesintiyi yaratan üç mıntıkanın bulundukları yerden kaldırılmasına ve ardından Ankara yoluna bağlanan hat üzerindeki resmi dairelerin taşınmalarına bağlıdır. Belediyemizin hali hazırdaki projeleri ile bahsi geçen bu işlemler yapılsa da, yani sanayi sitesi, otogar ve askeriye bu bölgeden kaldırılacak olsa da yaklaşık 2 kilometrelik bir mesafeden sonra sanayi tesisleri veya fabrikalar, Çorum – Ankara yolu güzergahını tekrar işgal etmeye başlamaktadır. Bunlarla birlikte yapımına başlanacak olan AVM kompleksinin İnönü Caddesinin kullanımını Anitta Oteline doğru cezbedeceği açıktır. Ancak kanımızca AVM kompleksi ( çekici öğe ) için seçilen yer Çorum’un gelişimi açısından daha büyük bir faydanın kaybedilmesine yol açmış olabilir. Bunu ileride tartışacağız.

Gazi Caddesinin diğer ucu ise Stat, Meslek Yüksek Okulu, Çorum’un en büyük parkı, Jandarma ve Hastane tarafından kesintiye uğramaktadır. Bu kesintilerin ardından Samsun yoluna doğru devam eden 1 kilometrelik hat Çimento Fabrikası tarafından yeniden kesintiye uğramakta ardından da bu hat dağların oluşturduğu sıklık boğazına ve şehirleşmeye izin vermeyecek ormanlık alanlara ulaşmaktadır. Görüldüğü gibi Çorum’un bahsi geçen ana cadde hattı dikey kullanımları açısından kesiktir.

Cemilbey yolu ile Bahçeli evler ( Aşıklar Tepesi ) hattı arasından doğuya doğru uzanan arazi giderek yükselmektedir. Şehir bu bölgede kış ayları bakımından aşılmak istenmeyecek yükseklik sınırına dayanmıştır. Bu kısmın kullanımına dair ihtimalleri başka bir tartışmanın konusu olarak bırakıp incelememize devam edelim. ( Bu tartışmanın girdilerinden birisi de yatırıma eğilimli kent yerleşimcileri güruhunun zihinsel algıları ve buna bağlı yönelimleridir. )

Çorum’un merkezindeki trafik sorununun çözümüne ilişkin düşünülebilecek bir başka yöntem, Gazi Caddesi hattının yatay kullanım alanlarının bu caddeye dik hatlarla yarılarak açılmasıdır. Örneğin belediyemizin düşündüğü ve Yıkılan Kültür Sitesi yanından İmam-Hatip kavşağına doğru açılacak yeni yol hattı böyle bir girişimin örneğidir. Bu olası hat ileride tartışacağımız bir nedenle tarafımızdan desteklenmektedir ancak ana caddeye dik hatlar açmak yine klasik paradigmaya ait bir yaklaşımdır ve zaten uygulanabilir değildir. Merkezden dışa doğru kademe kademe gerçekleştirilen ulaşım iyileştirmeleri hali hazırda şehre girmeyen araçların açılan yerleri doldurması sonucunu beraberinde getirecek TEK MERKEZ olan Gazi caddesi üzerindeki araç trafik yoğunluğunu ya değiştirmeyecek veya daha da arttıracaktır.

Başka yönden bu yaklaşım, merkezi ifade eden yerlerdeki yüksek rantlar ve hali hazırdaki kullanımlar sebebiyle, zaman alıcı, maliyetli ve bazı yıkım gerekleri sebebiyle güç görünmektedir.

Bu konudaki başka bir örnek; DEVANE Kentsel Dönüşüm alanı projesi olabilir. Farabi Cad. saat kulesine açılmadığında ve biraz ileride sunduğumuz öneri benzeri bir durum gerçekleşmediğinde; Devane’nin yeniden yapılandırılması – olumlu ve gerekli olmakla birlikte -  bölgenin sahip olduğu potansiyel yükü şehir merkezi üzerinden devralmaya pek yardımcı olmayabilir. Hatta bu bölgedeki tek katlı evlerin yerine yapılan yüksek yapılar gerçekleştirdiğimiz kaba hesaba göre aynı alanda konuşlanan metre kare başına düşen nüfusu arttıracaktır.

“Büyük Amerikan Şehirlerinin Ölümü ve Yaşamı” adındaki eseri ile otokratik ve klasik şehir planlamasına cepheden saldıran ve bunda oldukça başarılı olan Jane Jacobs’a göre nüfus yoğunluğu, canlı bir şehir hayatının varlığının ön şartlarından biridir. Biz Çorum merkez yerleşiminin km2 başına düşen insan sayısını ilk etapta üzerinde düşünülmesi gereken bir sorun olarak görmemekteyiz. Gerçek sorunu hizmet alanlarının konuşlanacağı ana arter hatlarının yetersizliği olarak tanımlamaktayız.

Genel Sistem Teorisine göre, çoğu zaman sorunun çözümü, sorunun olduğu yerde değildir.

Uygulama noktasında mantıklı olabilecek çözümlerden biri de birbirine benzer fonksiyondaki hizmet birimlerini Gazi Caddesi üzerinden alarak Çorum’un merkeze yakın çevre lokasyonlarına dağıtmak olabilirdi. Bu birimlere bankalar ( yeni bir bankalar caddesi ), kuyumcular ( yeni bir kuyumcular caddesi ) veya ayakkabıcılar ( yeni bir ayakkabıcılar arastası ) örnek verilebilir. Ancak bu tür çözümlerde doğal gereklere uygun olarak zaman içinde kendi kendine organize olmuş birimlerin dağılımına yapılacak müdahale bölgeler arası trafik akışının düşünülmesi, bağlantılı hizmet yerleri arasındaki müşteri akışının hesaplanması vb gibi yeni sorunları veya optimizasyon problemlerini gündeme getirecektir. Örneğin yukarıda sayılan birimler birbirlerine yakın konumlanmışlardır, çünkü o birimlerden birine uğrayanlar büyük ölçüde diğerlerini de ziyaret etmektedirler. Eski bir şehrin oturmuş bağlamında ve karmaşıklığında bu çözümlerle uğraşmak zor, külfetli hatta imkansızdır. Buna ek olarak sosyal – hukuki – siyasi vb. DİRENÇ unsurları ile de başa çıkmak gerekecektir. Merkezde RANTLARIN yüksek olduğu bir ortamda bir takım hizmet unsurlarını başka bölgelere taşınmaya ikna etmek zordur.


RESİM 1: Çorum şehir merkezine ait görüntü.

Bu noktada biz projemizde bazı starter noktalardan veya kaldıraç noktalarından hareket edeceğiz. Bu noktalar üzerinde çalıştığımızda, diğer unsurların kendiliklerinden istediğimiz sonucu verecek şekilde harekete geçeceklerini umuyoruz. Projemizin otokratik bir şehrin planlanma faaliyeti olmadığını vurgulamak istiyorum. Projemiz ile şehrin kendi kendini yapılandırmasına ve rahatça gelişmesine izin verecek coğrafi düzlemi yaratmak istiyoruz.

Önce projenin alt yapısını oluşturan bazı teorilere değinelim:

·         NEWTON’UN ŞEHİRLERİ

NEWTON KANUNU: Evrende iki cisim birbirlerini; kütlelerinin çarpımının, aralarındaki uzaklığın karesine oranı kadar çeker. Yani uzayda iki kütlenin birbirlerine yönelik toplam çekim kuvveti = ( m1 x m2 / r2 ) dir. Bu gerçeği coğrafyaya veya sistem yapılarına şöyle aktarabiliriz: İki şehir, bölge, departman veya güç odağı odağı, kütleleri ve aralarındaki mesafenin bir oranı ölçeğinde birbirleri ile etkileşime girerler.

Bizim çalışmamızda:

-          Çekim kuvveti iki odak arasındaki insan mobilitesi olarak tezahür edecektir. 

-          İki odağın kütlesini; şehre dair iki bölgenin nüfusları, iki bölgenin bünyesinde barındırdığı sermaye, altyapı, entelektüel sermaye veya doğal güzellik oluşturacaktır. ( Başka deyişle birbirleri ile ilişki içerisinde olan bölgelerin nüfusları arttıkça, altyapı kaliteleri yükseldikçe aralarındaki çekim kuvveti yani insan taşınımı artacaktır. )

-          Coğrafya üzerinde, denklemdeki mesafe olgusu; iki odak arasındaki kilometre bazlı mesafe ve iki odak arasındaki yolun niteliği olarak yani: ulaşım süresi, maliyeti ve ergonomisi olarak tezahür etmektedir. ( Başka deyişle, km olarak mesafe kısaldıkça, iki odak arasındaki hatta ulaşım maliyetleri azaldıkça, ulaşımın ergonomisi veya rahatlığı arttıkça iki odak arasındaki çekim kuvveti yani insan taşınımı artacaktır. )


·         LORENZ ÇEKİCİ ÖĞESİ

Kaotik sistemler farklı “çekici öğeler”in ( attractor ) etkisi altına girmeye eğilimlidir.
Aşağıdaki şekilde haritası çıkarılan çekici öğe kalıbı ( Lorenz Çekici Öğesi ), bir sistemin nasıl olayların benzersiz ama kalıba bağlı olduğu bir yörüngeye yakalanabileceğini ve sistem davranışının bir kalıptan ötekine nasıl savrulabileceğini ortaya koymaktadır.


 Değişimi ve dönüşümü sağlamanın yolu; yeni çekici öğe kalıplarının lehine, mevcut baskın çekici öğe kalıplarının üstünlüğünü kırabilecek “yeni bağlamlar veya kolaylaştırıcılar” yaratmaktır.
Yöneticiler bunu gerçekleştirebilmek için şu üç kilit nokta üzerine eğilebilir.

Bir örgütü mevcut "çekici öğe" kalıbına hapseden kuvvetler nelerdir?  - Yapılar mı? - Hiyerarşiler mi? - Kurallar mı? - Kültür mü? - Kontrol Araçları mı? - Savunmaya Dönük Rutinler mi? - Psişik Tuzaklar mı?
Eğer değişim gerekli ise, bir çekici öğeden diğerine geçiş nasıl sağlanmalı? Büyük etkiler yaratmak için küçük değişiklikler ( kaldıraç noktası ) nasıl kullanılabilir?

BİZİM ÇALIŞMAMIZDA:

Kaldıraç noktaları; bir link hattı ve yeni merkez yapılanmasının doğru coğrafi  uzaklık ve büyüklüğü olarak tanımlanabilir.
Yeni çekici öğenin temel kuralları neler olacaktır?

BİZİM ÇALIŞMAMIZDA:

Bu kuralları, formatı belirlenecek yeni merkeze ilişkin özellikler tanımlıyor.

Yukarıdaki metafora göre; Direnç, yerleşik çekici öğenin kuvvetlerinin, belirmekte olan çekici öğenin kuvvetlerinden daha güçlü olduğu durumlarda ortaya çıkar.

-          Mevcut şehir merkezinin trafik bağlamlı sorunları, itici öğeleri kendiliğinden oluşturacaktır.

-          İkinci merkezin yapılanma biçimi, belirli bir nüfus birikimi, hatta yapılan residansların niteliğine, yeşil alanların ve alt yapı kalitesinin niteliğine bağlı olarak yerleşen üst sosyo-ekonomik kitlenin para harcama kapasitesi, bir AVM’nin varlığı, ileride önerilecek bazı daimi nüfus merkezleri, belki bölgenin arkasına kurulacak üniversite kampüsü vb. pek çok öğe, çekici unsurları oluşturacaktır.

Bu projede yararlandığımız diğer teorik yaklaşımlar aşağıda verilmiştir, ancak ayrıntılarına burada girilmeyecek:

·         THÜNEN’İN İZOLE ŞEHRİ

·         MERKEZİ YERLER TEORİSİ ( Kendi kendine organizasyon sürecinin anlaşılması ve çalışma biçimine ilişkin. )

·         ZİPFY YASASI

KENTE KLASİK MÜDAHALE: 

Bu yapılanma paradigması uygulayıcılarını; tek merkeze yığılımı ve tek merkezden yayılımı düzenlemeye mahkum bırakıyor. Şehir geniş bir yerleşim formatını benimsemiş olsa bile, tek merkezden çevreye doğru yayılmaya devam ettikçe, şehrin farklı uçlarında konumlu bireyler, kendilerine göre merkezin diğer tarafında kalan hizmet birimlerine ulaşmak için merkezin içinden geçmek durumunda kalıyorlar. Böylece iki boyutlu alanda uzaklıktan daha büyük bir çarpan katsayısı ile orantılı olarak gözlenen büyümede, şehir geliştikçe artarak artan büyüklükte insan kütleleri yetersiz kalan bir merkez koridorundan geçmek durumunda kalıyorlar. Bu ise değindiğimiz problemlerin esasını teşkil ediyor. Çevre yolu yaklaşımı ise bu soruna ileride değineceğimiz gibi geçici ve yarım ölçekte bir çözüm sunuyor.
Bu biçimde, tek bir merkezi esas alarak iki boyutlu alanda her yöne gösterilen dağılım, eğer belediyeler merkezde yıkım veya tadilat faaliyetleri gerçekleştirebiliyorlarsa, fırtınanın gözünü yaratıyor ve merkezdeki yolların kapladığı alanlar düzenli olarak artma eğilimine giriyor. Böylece karar alıcıların ulaşım ihtiyaçlarını gidermeye yönelik reaktif davranışları hücresel ölümleri ve bunun yarattığı travmaları zorunlu kılıyor. Yani eskiden yerleşim alanı olan yerlerin, daha geniş alansal yayılımın ihtiyaçlarının giderilmesi için yıkılıp yeni yol alanları olarak istihdam edilmeleri gerekiyor. Aynı zamanda merkez konut yerleşimleri, aşırı yoğunlaşan taşınımlar sebebiyle yerlerini önce iş merkezlerine ardından da onların çevresini metruk mahallere çeviriyor.

KENTİN DOĞAL ( ÜTOPİK ) GELİŞİMİ:

Christaller’a göre, öngörülmüş bir alanda ( tamamen düzgün, ve dış dünya ile iletişimi kesilmiş bir coğrafya ) şehir gelişmeye-büyümeye başladığında self-organizatif bir eğilim gözlenir. Bu eğilim şehir merkezine yönelik yukarıdaki klasik müdahalelere gerek bırakmayan patlamalar ile şehrin çevresinde belirli bir matematik dizgede, teorik olarak hexagonal grid üzerinde yeni yerleşim yerlerinin doğmasına neden olur. Bir başka deyişle gösterdiği gelişme nedeni ile merkez basıncı artan şehir, kimi hizmetleri çevresinde doğan yeni küçük merkezlere sağlamaya devam etmek kaydıyla, kimi başka hizmet birimlerini ademi merkezi bir konsorsiyuma devreder.. Yeni doğan yerleşim yerlerinde bulunan bireyler ihtiyaçlarının büyük bir kısmını kendi merkezlerinden karşılarken daha az bir kısmı için ana merkeze yolculuk yaparlar. Elbette coğrafi şartlar veya mevzuata ilişkin girdiler gibi dış çevreye ait her türlü girdiden etkilenen kollektif insan yaşamı bu hiyerarşik yerleşim oluşumlarına asla neden olmamıştır.
Bununla birlikte benzer uydu yerleşimlerin oluşumunun, ABD yasalarında konunun karşılığını bulan ABD vatandaşları tarafından gerçekleştirildiğini biliyoruz. Ancak Çorum’da bunun neden gerçekleşmediği yada başka şehirlerimizde bunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususu şimdilik çalışmamızın dışında tutulacaktır. Projenin gerçekleştiğini varsaydığımızda, yine de, Çorum’un yeni bir merkez kurma iradesini yansıtıp yansıtmayacağını bilemiyoruz. Ancak projemiz, şehre ilave yatırımları bir biçimde düzenleyerek, Christaller’ın teorisinden ilham edindiğimiz ikincil bir merkezin ortaya çıkma olasılığını besleyecektir. Böyle bir merkez ortaya çıkmadığı takdirde bunun bir maliyeti olmayacaktır.


PROJE TASLAK MODELİ:

Projemiz; Çorum’un Gazi – İnönü Caddeleri ve SAAT KULESİ çevresi ile tanımlanabilecek mevcut merkezine alternatif olacak, yeni ve görece daha etkin İKİNCİ bir şehir MERKEZİNİN ( çekici öğe veya odak ) yaratılması ve akışı sağlamak üzere iki merkez arasına, yani Saat Kulesi ile İkinci Merkez arasına, bağlayıcı bir linkin (ulaşım hattı) atılmasına yönelik olacak.

Bu konsept uygulandığı takdirde, ileride tanımlanacak gelişmeler ile BÜTÜN şehrin kısa – orta vadede kendi kendine etkin biçimde ve düşük maliyetle organize olması sağlanabilecek ve Çorum şehir merkezinin belli başlı SORUNLARI orta vadede ( 4 ila 10 yıl ) KENDİLİĞİNDEN çözüme kavuşabilecektir.

Projenin iki ana değişkenini veya maliyet merkezini tanımlayalım:

1.       Eski merkezden belirli bir uzaklığa kurulacak yeni bir MERKEZ iskeleti ( İskelet: alt yapı hatları ve geleceğe yönelik yapılaşma planı ) ile belirli büyüklükte TOPLU KONUTLAR ve bazı DAİMİ NÜFUS MERKEZLERİ.

2.       İki merkez arası LİNK HATTI.

Burada tekrar vurgulakta fayda görüyoruz. İkinci merkez, Çorum merkezinde farklı alanlara yayılmış biçimde devam etmekte olan konut projelerinin teşvikler ve alt yapı yatırımları vasıtası ile belirli bir bölgeye özendirilmesi ile ortaya yavaş yavaş çıkacaktır.

Bu yaklaşımda Gazi caddesine sıkışmış olan hizmet birimlerinin hareketleri kendi haline bırakılacak ve bu birimlerin taşınmasına yönelik hiçbir düzenlemede veya zorlamada bulunulmayacaktır. ( KISMEN BULUNULABİLİR DE )

NEWTON’UN ŞEHİRLERİ yaklaşımı bağlamında, hali hazırda belirli bir nüfus yoğunluğunun olduğu bir yere konumlandırılacak yeni merkez ile eski merkez arasında açılan link üzerinden insan akışı kendiliğinden gerçekleşmeye başlayacaktır. Bu akış nedeni ile ve yeni merkez çekici bir konumda projelendirileceği için, eski merkezde sıkışan hizmet birimleri yavaş yavaş açılan yol üzerinden yeni merkeze doğru kendi kendilerine kaymaya – akmaya başlayacaklardır. Bu akışı desteklemek için link hattı üzerine ara çekici öğe istasyonlarının kurulması olumlu sonuç verecektir. Örneğin YENİ MERKEZ CAMİ, proje halindeki MÜFTÜLÜK BİNASI, VE DEVANE KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANI,  projemiz bağlamında birer çekici öğe istasyonu konumuna kendiliğinden oturmaktadır.  Merkez Camii’nden çevre yoluna doğru uzanan mevcut bulvarı kullanacak olan projemiz link hattı için 2. merkeze kadar başka çekici öğeler de starter yapı olarak inşa edilebilir.

Bu noktada; iki merkez arasındaki LİNK HATTI, servis birimlerinin ( iş yerleri, mağazalar, dükkanlar vb. ) kendi kendilerine akışı gerçekleştirebilmeleri bakımında HAYATİ ÖNEME haizdir. İki merkez arasında kesintisiz bir akış sağlayacak bir bulvar ( park hattı hariç en azından 3 gidiş – 3 geliş ) olmadığı takdirde, akış ya yeterince gerçekleşmeyecek yada başka bir yerden gerçekleşecek ve yeni merkezin çekiciliği anlam ifade etmeyecektir. Ayrıca bu link hattının kenarlarını ifade eden yerler için inşaat spesifikasyonları belirlenmeli, yapılacak BİNALAR EN AZ 2 KATLI VE YÜKSEK TAVANLI MAĞAZA KATLARI ihtiva etmelidir. Bu link yeni doğacak bir çocuğun ana yapıya bağlı göbek kordonu gibi işlev görecek ve yapılanmayı besleyecek, doğumdan sonra da iki odak arasındaki uyumu sağlayacaktır.

LİNK HATTINA ilişkin bir spesifikasyon da, bu hattın insanların uzaklık algılarını etkileyen faktörler göz önüne alınarak inşa edilmesine yönelik olabilir. Yapılan araştırmalar mekanda uzaklık algısını aşağıdaki iki faktörün etkilediğini göstermiştir.

-          Birey ile hedef arasındaki mesafe boyunca gözlemlenen çeşitlilik düzeyi: Gözlemlenebilen algısal çeşitlilik ne kadar fazla ise hedef o kadar uzak algılanmaktadır. Örneğin ayakkabıcılar arastası ile Yeni Merkez Camii arasında uzanan Farabi Caddesinin genişletilmesi ile açılacak bulvar; uzanış yönü boyunca ne kadar az kavşak tarafından kesilirse, ne kadar tek düze ağaçlandırılırsa, bu yolu çevreleyen binalar ne kadar birbirlerine benzer dizayn edilirlerse ve yol ne kadar az köprü veya tak benzeri eklenti ile bezenirse bireyler bu mesafeyi o kadar kısa algılayacaklardır. Buna ek olarak oldukça büyük bir yapı olan yeni cami bu uzaklık algısını büyük ölçüde indirgeyecektir.

-          Hedeflenen bitiş noktasının görüş alanına erken girmesi: Bu faktör de insanların uzaklık algılarını indirgemektedir. Ayakkabıcılar arastasına yönelik her hangi bir düzenleme hakkında işleyen süreçlere binaen bir yorum yapmadan şunu söyleyebiliriz: Saat kulesi çevresinde mobil halde bulunan bireyler bulvar haline gelecek Farabi caddesinin tümünü yeni camiye uzanan bir yol olarak GÖREBİLMELİDİR. Ayakkabıcılar arastasının belki restore edilerek yerinde kalacağına yönelik bir senaryoda, bu istenen durum, adı geçen arastanın çevresinin geniş açıklık bir alan haline getirilmesi ile sağlanabilir. Bu bağlamda bölgedeki tarihi binaların kalması kaydı ile ayakkabıcılar arastasını çevreleyen diğer binaların bir kısmının yıkımı projenin önemli bir gereği olarak ortaya çıkmaktadır.

Yine de bu proje için en yararlı yaklaşım ayakkabıcılar arastasının kaldırılarak, Farabi Caddesinin direkt olarak saat kulesine bağlanabilmesidir.

İKİNCİ MERKEZ İÇİN ALTERNATİFLER:

1.       İLK ALTERNATİF: Yeni merkezin yapılandırılacağı lokasyon için İkbal Kent’in kuzey batısı yani Çevre yolundan ayrılan Osmancık Caddesinin solunda kalan Ömerbey Köyü ile İkbal Kent arasındaki alan ( nokta olarak bu mesafenin tam ortası )  tarafımızdan önerilmektedir. Nitekim bu bölge;

-          Hem, İkbal Kentin sunduğu ve proje açısından gerekli yakın starter nüfus açısından,

-          Hem, çevresinde genişleyen alanın ılımlı jeolojik yükseltileri açısından

-          Hem ileride vereceğimiz 1. MERKEZ İLE 2. MERKEZ ARASINDAKİ MESAFENİN NE KADAR OLMASI GEREKTİĞİ bakımından,

-          Hem de şehrin doğal gelişme yönü üzerinde olması bakımından, uygun görünmektedir.


Bununla birlikte bu merkez, İskilip yolu ile Osmancık yolu hatlarının arasında, çevrelerinde ve devam ettikleri güzergahın tanımladığı geniş bir arazide uygun bir nokta da olabilir. Merkez ikinci bir şehir merkezi olabilecek genişlikte bir alanın ortasında bulunuyor olmalıdır. Çalışmanın ilerideki kısımlarında starter nüfustan, bu nüfusun yerleşebileceği alanın büyüklüğünden ve 1. Merkez olarak alınan saat kulesi ile 2. Merkezin arasındaki uzaklığın ne kadar olması gerektiğinden bahsedilmiştir.



RESİM 2: Sarı renkli doğru; sağ aşağıdaki Çorum Merkezinden ( saat kulesi ), sol üstteki önerilen ikinci merkeze uzanmakta ve aradaki kuş uçuşu mesafeyi göstermektedir. İki kırmızı nokta arasındaki Beyaz renkli eğri ise; iki merkez arasına açılacak link hattını ifade etmektedir. Sağ aşağıdan başlayan bu link hattı, Farabi Caddesinin modernizasyonu ile bu caddeyi kat edecek, sağa dönerek çevre yoluna ulaşacak ve çevre yolunu aşarak Osmancık caddesine kısmen paralel olarak tarlaların arasından ikinci merkeze varacaktır. ( Belediyemizin çevre yolu ile bizim tanımladığımız ikinci merkez arasındaki yolun bir kısmını içeren bir yol hattı planı zaten bulunmaktadır. )

2.   İKİNCİ ALTERNATİF: Bir başka alternatif Cemilbey Yolu üzerindeki Küçük Sanayi Sitesinin ( Yukarı Sanayi ) arkasındaki vadidir. Ankara yolu hattından bu bölgeye yapılan kuş uçumu 4 kilometrelik bir mesafeden sonra coğrafi yükselti başlamakla birlikte, Ankara yolunun bu tarafı kabaca 4 kilometre karelik yeterli bir yerleşim alanı sunmaktadır. Daimi bir nüfus çekici öğe olarak da yakında kurulu SANAYİ olumlu olarak değerlendirilebilir. Ancak sanayinin varlığı sosyolojik açıdan itici bir unsur olarak da değerlendirilebilir. Otobüs Terminalinden başlayıp İlahiyat Fakültesini takip ederek tepeyi aşan yol ( Cemil Bey Yolu ) genişletilerek ana link hattı olarak kullanılabilir. Bununla birlikte bu bölgeye yönelik şehir sakinlerinin psikolojik algıları, 1. Alternatife yani İkbal Kent seçeneğine kıyasla anketler yardımıyla sınanmalıdır ve Çorum’un hakim rüzgar yönünü kapatan sanayi sitesinin üzerinde oturduğu yükselti hesaba katılmalıdır.

İkinci merkez alternatifinin etrafındaki yükseltiler bakımından da daha sınırlı bir alanı ifade etmesi ile beraber, kanımızca 1. Alternatif yeni merkezin kurulumu için tercih edilmelidir.


RESİM 3: İkinci Merkez Alternatifi: Bu resim, şekil 1’de görülen Çorum merkez yerleşkesinin sol alt köşesine denk gelmektedir. Yukarıdaki şeklin ortasında görülen diktörtgen beyaz alan, bir yükselti üzerinde bulunan sanayi sitesidir. Yaydiğin Köyü’nün yerleşkesi, ikinci merkez için önerdiğimiz alanın orta noktasına denk gelmektedir.

1.       ÜÇÜNCÜ ALTERNATİFİ:

Bu alternatif; AKKENT’TİR. ANCAK 3 ÖNEMLİ YETERSİZLİĞİ DOLAYISIYLA ASLINDA BİR MERKEZ OLAMAYACAĞINI KANITLAMIŞTIR.

-          Modelimizin işleyebileceğini düşündüğümüz mesafenin (belirtilecek) oldukça ötesindedir.

-          Coğrafi yer şekilleri bakımından yerleşimi ve ulaşımı zordur. Radikal yükseltiler merkez olma hasletini yok etmektedir.

-          İki merkezi bağlayacak link hattına ve hattın kenarları için gerekecek yapılar bakımından geleceğe yönelik belirsizlikler arz etmektedir.

-          Yapı stoğunun kalitesi ( binalar ) çekici bir merkez için yetersizdir.

2.       DÖRDÜNCÜ ALTERNATİF:
Önerdiğimiz konsept, BUHARA – BİNEVLER - AYARIK BAĞLARI ÜÇGENİNİN ifade ettiği alanın 3. Merkez olarak kabul edilmesi ile de gerçekleştirilebilir. Bu yaklaşımın gerçekleşebilmesi için:

Olumlu ve Olumsuz Unsurlar:

-          Yeterli nüfus birikimi zaten bulunmaktadır.

-          Kullanılabilecek link hatlarının bir bölümü hali hazırda mevcuttur.

-          Ancak adı geçen bölgelerdeki yapı stokları tamamen konut tipinde tasarlanmıştır. Bir şehir merkezinin sunması gereken hizmetleri karşılayacak hizmet merkezlerinin konuşlanacağı yapılar bulunmamaktadır. ( Bir AVM’nin Binevler ve Buhara arasına veya Buhara ile İkbal Kent arasına inşası bu sorunların bir kısmını çözebilecektir. Ancak Türkiye’de şehir yapılanmasına ilişkin alışkanlıklara binaen, hizmet birimlerinin ( mağazaların, kurumların) sıralanabileceği bir caddeye de ihtiyaç duyulacaktır. Özel Hastane kavşağından başlayan ( Dr. Sadık Ahmet Caddesi ) önce Buhara-evler caddesi kavşağına varan ardından da Osmancık caddesine ulaşan hat böyle bir gereksinimi karşılayabilir. Bu hat iyi kullanıldığı takdirde, Binevler, Buhara ve İkbal Kent residanslarını birbirlerine yeni bir şehir merkezi caddesi ile bağlayabilecek niteliğe ulaşabilir. Eğer bu seçenek denenecekse yapılması düşünülen AVM’nin, Dr. Sadık Ahmet Cad. üzerinde, Buhara ile (Osmancık Cad.) İkbal Kent arasına konumlandırılması doğru olacaktır.

-          İlgili bölgeyi mevcut şehir merkezine yani Gazi Caddesi hattına bağlayan 3 link hattından hiçbirisi - an itibariyle – yeterli kapasiteye sahip değildir. ( Kendi kendine organizasyonun işleyebilmesi veya yeni merkeze eski merkezden kolay ulaşım için link hattının akışkanlığı son derece önemlidir. Akışkanlık için de gereken linkin genişliği, iki merkez arasında kesintinin bulunmaması ve link hattının kenarlarında sıralı yapı stoklarının niteliğidir. )

Bu hatlar şunlardır:
·         İlim Yayma Cemiyetinden başlayarak - Yeni Adliye’nin yanına inen yol. ( Bu yolun bir kısmı genişlik açısından uygun olmasa da işe yarayabilir ancak, Yeni Adliye yanına kadar gelip burada sonlanmakta, aşırı daralmaktadır. Bu yol, Tanyeri İlkokulunun önünden geçen hat esas alınarak ve onlarca bina yıkılarak 300 metrelik bir mesafede saat kulesine bağlanabilir. )

·         Özel hastaneden başlayarak çevre yolunu aşan ( yeni kavşak bu akışı besleyecektir ), Carfoure’un önünden geçerek 23 Nisan İlkokulu kavşağına inen yol. ( Bu yol arter olması açısından uygun olmakla beraber 23 Nisan kavşağında tıkanmaktadır. ) Eğer Kültür Sitesinden İmam Hatip’e bağlanması düşünülen hat bu kavşak ile iyi ilişkilendirilebilirse 3. Alternatif için iyi bir link hattı elde edilmiş olur.

·         İkbal Kent – Üst geçit – Yazı Çarşı – Ulu Cami hattı. ( Bu hattın bir link hattı olarak gerekleri karşılayamayacağını söyleyebiliriz. Üst geçidin tırmanma ve inme sorunları, hatta ait caddelerin darlığı ve uzun  mesafesi vb. ) Ancak bu hat İkbal Kent içerisinden geçerek, Ömerbey yolu üzerinden çevre yolunu aşarak, Farabi Caddesi’ne varabilir.


İkinci bir merkez olarak kullanılabilecek Buhara – Binevler hattını Gazi Cad. bağlayabilecek link veya linkler inşa edilebilse bile bu link hatlarının – üzerlerine konuşlanmak isteyecek mağaza ve işyerlerini fazlaca kesintiye uğratmayacak şekilde binalar ile çevrelenmiş olmaları gerekir. Hali hazırda yapılı olan bu hatlar içinde YALNIZCA Carfour – 23 Nisan – Kültür Sitesi hattının bu gereği bir ölçüde karşılamakta olduğu söylenebilir.

Bakınız; resim 4:


RESİM 4: Siyah Hat: Binevler – Buhara – İkbal Kent boyunca uzanan yeni merkez caddesi vazifesi görebilecek hat. Kırmızı Hat: Bu merkez için Link Hattı. Sarı Hat: Kültür sitesinin yıkımı ile başlayacak, Gazi Cad. – İmam Hatip ( Fatih Cad. ) hattı temsili.


-          Binevler – Buhara merkez alternatifi, ileride tartıştığımız ve bir sonuca ulaştığımız, 1. MERKEZ İLE 2. ARASINDA OLMASI GEREKEN MESAFE faktörünü 2.5 kilometre ile KARŞILAMAMAKTADIR. Üzerinde daha çok araştırma yapılması gerekiyor olsa da, insan kitlelerinin 1. Merkezin çekiminden kurtulabilmesi için İkinci Merkezin 3 kilometreyi aşan bir uzaklığa konuşlanması gerektiğini ileri sürüyoruz. Buradan hareketle; Buhara evlerin arkasında kalan ve yine Osmancık Caddesine paralel uzanan alan veya Slim-Kent’e uzanan topraklar ikinci bir merkez yapılanması için kullanılabilir. Bakınız Resim 5:



RESİM 5: Sarı doğru: Saat Kulesi ile 4. Merkez alternatifi arasındaki yaklaşık kuş uçumu uzaklığı temsil etmektedir ve bu değer 2.5 km dir. Diğer 3 siyah doğru ise yaklaşık 3.5 km’lik uzaklıklara ulaşmaktadır. Bu uzaklıklardan en solda yer alan nokta bizim önerdiğimiz Ömerbey köyü civarına, en sağdaki, Slim Kent’in önündeki boşluğa, ortadaki ise Osmancık Caddesinin ileri ucuna denk gelmektedir. 

YENİ MERKEZİN YAPILANDIRILMASINDA KATLANILACAK MALİYETLER ŞÖYLE ÖZETLENEBİLİR:

DAİMİ NÜFUS MERKEZLERİ: Yeni merkez lokasyonuna yapılandırılacak daimi nüfus merkezleri ( İleri teknoloji kullanan veya temiz üretim yapan bazı sanayi tesisleri, Belediye ek binası, Adliye ek binası, Vergi Dairesi ek binası, Postane ek binası, ABİGEM - İŞGEM ek binası ve benzeri bazı kamu kuruluşu  )Bir AVM, belki bir kongre binası ve oteli.

DAİMİ NÜFUS MERKEZLERİ; olarak tanımladığımız yapılar, ADALET SARAYI gibi insanların zorunlu olarak uğramak durumunda kalacakları nüfus çekicileridir. Kendi kendine akışın gerçekleşebilmesi için starter nüfusun en azından bazı zorunlu ihtiyaçlarını bulundukları yerden eski merkeze gitmeden karşılayabilmesi gerekmektedir. Bu noktada; SÜRÜKLEYİCİ – lokomotif birkaç daimi nüfus merkezinin ve nüfus merkezinin belirlenip kurulması, diğer nüfus merkezlerinin oluşumunu tetikleyecektir. Örneğin ikinci merkeze kurulacak bir AVM, birkaç BANKA ŞUBESİ’nin gelişini sağlayacak, banka şubelerinin ve AVM’nin olduğu yerde lokantalar, cafeler,  elektronikçiler, büro malzemeleri gibi hizmet servis merkezlerinin açılması fizıble hale gelecek ve odak kendiliğinden yapılanmaya başlayacaktır. Ancak tüm bunlar için bir starter nüfusa da ihtiyaç duyulacaktır. Bu nüfusun miktarı tarafımızdan ileride belirlenmiştir.

YERLEŞİM SİTE VEYA SİTELERİ: Daimi nüfus merkezlerinin hemen çevresine, alt katlarında dükkanlar için uygun yerlerin olduğu (İkbal Kent’e komşu ) yerleşim site veya siteleri ( başlangıç etabı olarak 5.000 dairelik = ortalama 20.000 kişilik yaklaşık 300 konut ) uygun yol ve park düzenlemeleri ile birlikte yapılandırılacaktır. TOKİ’nin burada da devreye girmesi konutların edinilebilirliğini arttıracaktır. Mevcut Toki’nin bu bağlamda kullanılamamış olması bizce önemli bir kayıptır. Ayrıca TOKİ’nin gittiği yere diğer müteahhitler de gidecektir. Bununla birlikte, hükümetin “Marka Şehirler” adı altında lanse ettiği ve konsept olarak Türkiye’nin farklı lokasyonlarında düzenli, planlı, çekici ve yaşanabilir yeni şehirlerin inşa edilmesini, dolayısı ile batıya göçü engelleyecek şehirlerin yaratılmasını öngören projesi ile de bağlantılandırılabilecek bu proje kapsamında inşa edilecek binaların ve alt yapı ile çevre düzenlerinin TOKİ’nin klasik projelerinden daha nitelikli olması gerekebilir. İnşa edilecek binalar, rezidanslar olarak da planlanabilir. Buna göre rezidanslar Çorum merkezinden büyük şehirlere yönelen göç dalgasının iş edinme haricindeki ikinci önemli nedeni olan daha yaşanabilir bir şehirde yaşama amacına Çorum lehine katkıda bulunacak ve böylece bu master plan kendi maliyetini karşılayabilecektir.

Yaklaşık 100 kişi alan 6 katlı apartmanlar ile 30.000 kişilik bir toplu konut veya kendiliğinden yapılaşma 300 apartman gerektirmektedir. 30.000 kişinin 10.000’nin İkbal kent civarından karşılanacağı düşünülürse 200 apartmanlık bir konut stokuna ihtiyaç olacaktır. Her konut 625 metre karelik alana otursa, her konut arasında 20 metre boşluk ve yollar arasında da aynı uzunlukta boşluk olsa; yan yana 20 konut dizisi alt alta 10 yol boyunca dizilse; 900 metre x 500 metrelik bir alana 200 apartman çok geniş biçimde sığmaktadır. Geri kalan yerler de park - koruluk benzeri düzenlemeler için bırakılır.

YENİ MERKEZİN ALT YAPISI: Yeni Şehrin genişleyeceği alanlara yönelik alt yapı yatırımı, temel alt yapı güzergahları, ana damarlar halinde sonraki 20 yıl hesaplanarak döşenmelidir.


LİNK HATTI:


Bu link hattının Farabi cad. düzenlenmesi ile Saat Kulesini önce merkez cami kavşağına bağlayarak hali hazırda çevre yoluna varan cadde ile eklemleneceğini belirtmiştik.  Bir süre sonra bir iç yol haline gelecek olan Çevre Yolunu bir göbekle aşarak Osmancık Caddesine paralel olarak ilerleyecek ve Ömerbey Köyüne ulaşarak şimdilik onu terk ettiği bir noktada sonlanacaktır. Bu bulvar Çorum’a gerçek hizmetini, Gazi Caddesi’nin devamı olarak ilk 1 kilometresinde, kenar hattına açılan mağaza ve işyeri binaları ile verecektir. Tanımlanan ikinci merkeze 4 kilometrelik bir hat olarak devam edecektir. Bu bulvar kendi haline bırakılabilir, akış başladığında müteahhitler bu geniş bulvarın iki yönüne binalar yapmayı karlı bulacaklardır.


RESİM 6: Kırmızı hat: Çorum’un merkez cadde hattı olarak trafik yoğunluğunun yaşandığı güzergahı belirlemektedir. Kuzeyden yani resmin sağ üst köşesinden başlayan hat saat kulesine kadar Gazi Caddesi’ni, saat kulesinden resmin sol alt köşesine kadar da İnönü Caddesi’ni göstermektedir. Siyah hat ise; önerilen II. Merkeze ulaşacak link hattını göstermektedir.

Mevcut çevre yolunun uzak bir hatta alınması çalışmaları ile şu anda çevre yolu olan geniş bulvarın yeni merkez ile saat kulesi arasında açılacak linki dikine kesecek oluşu eski merkez ile yeni merkez arasındaki yolcuların şehrin diğer mekanlarına ulaşımlarını kolaylaştırmaya devam edecektir. Çevre yolunun, Yeni Otogar’dan Çorum’a doğru gidildiğinde artık geride kaldığı bir noktada mevcut çevre yolundan ayrılması arzu edilir, bununla birlikte eğer yeni çevre yolu Çorum’a daha uzak bir noktadan şimdiki güzergahından ayrılacaksa, otogara gelen otobüslerin şehir içine veya şimdiki çevre yoluna uğramadan yeniden yeni çevre yoluna ulaşabilmeleri bir şekilde kolaylaştırılmalıdır.

Ayrıca Çorum’un gelecek on yılları dikkate alındığında projemize paralel olarak RAYLI BİR SİSTEMİN Devlet Hastanesinin önünden başlayarak Gazi Caddesini ( mümkünse paralel ) kat etmesi, yeni Link Hattına paralel olarak ikinci merkeze ulaşması ve oradan yeni planlanan Stat’a ve Otogara uğrayıp Ankara yolu üzerinde geçmişte planlanmış olan Hava Alanı bölgesine ulaşması planlanabilir. İkinci şehir merkezinde ve saat kulesi ile bu merkez arasındaki boşlukta böyle bir raylı sistem için şimdiden yer ayrılmalıdır. Raylı sistem YER SIKINTISI NEDENİYLE yalnızca Farabi Caddesinden ikinci merkeze ve ötesine doğru başlayabilir.


RESİM 7: Olası raylı sistemin proje bağlamında takip edebileceği temsili güzergah. Farabi caddesinden başlayacak hat, yeni merkeze, otogara, hava alanına uğrayarak ORGANİZE SANAYİ bölgesinde son bulabilir.


RESİM 8: Resimde siyah hat; saat kulesinden başlayıp, ayakkabıcılar arastasını aşan, FARABİ CADDDESİ’Nİ kat edip sağa dönerek BAHÇELER CADDESİ üzerinden ÇEVRE YOLUNA ulaşan ve onu da aşıp ikinci merkezin konuşlanacağı yere uzanan LİNK HATTINI ifade etmektedir. Bu hattın çevre yoluna kadar uzanan kısmı ve ötesi bakirliği ile yeniden yapılandırılması noktasında ilgililere büyük bir özgürlük sunmaktadır. Farabi Caddesi’nin iki yanında rahatlıkla yıkılabilecek eski evler bulunmakta ve devanenin yeniden yapılandırılması projeleri ile paralellik arz etmektedir. Bahçeler caddesi bu açıdan daha da bakirdir. Çevre yolunun ötesi ise tamamen boştur. Bu hattın yapılanmasına ilişkin tek sorun saat kulesinden Farabi caddesine uzanan İLK 100 METRE üzerine konuşlu olan, hem bir kültür havuzu niteliği hem de tarihi eser statüsü bulunan bulunan AYAKKABICILAR ARASTASI  ve çevresinin varlığıdır.

AYAKKABICILAR ARASTASI’NA DAİR:

Bu bölge kagir yapılardan oluşan bina stokunun yanı sıra bir kültür havuzu olma niteliği taşımaktadır. Merkezinde ayakkabıcılar arastasının bulunduğu takriben 250 metre yarıçapındaki alanda birbirinde son derece farklı hizmet ve ticaret işletmelerine rastlayabilirsiniz. Bir köşede Çorum’un en bilinen sakatatçıları bulunurken, 20 metre ötede Çorumun bilinen nalburiyeleri veya camcıları çalışır. Ayakkabıcı esnafının hemen yanında sicimciler, birkaç arı kovan ustası ve 30 metre ötede bıçakçı esnafı yer alır. Kırsal kesimden şehre inen insanların soluklandığı kahvehaneler yine burada iken yakınlarda Nakşibendi tarikatının üyeleri toplanır. Hamit Camii’nin arkasında oldukça eski bir Ermeni Kilisesi yer almaktadır. Bu kilisenin arkasında tarihi geyikli konak ve bu bölgenin Gazi Caddesine bakan kısmında Taş Han bulunur. Bu küçük bölge değerli bir kültür havuzudur. Onun korunumu ile şehrin geçmişe uzanan bağlarından ve dolayısıyla toplumun kendi değer ve tarihinden, hatta bilincinden kopmadan geleceğe uzanması mümkün olabilir.

Aşağıdaki kroki ayakkabıcılar arastasının proje içerisindeki yerine dair bir yaklaşım sunmaktadır. Çorum Belediyesinin hali hazırda daha önceden projelendirilmiş bir ‘büyük meydan’ planı bulunduğunu biliyoruz. Bu plana atıfta bulunmadan kendi planımızdan bahsedelim.



RESİM 9: Ayakkabıcılar arastasına dair: Siyah hat; ayakkabıcılar arastasının kaldırıldığı senaryoya yönelik olarak link hattının geçeceği güzergaha göndermede bulunuyor. Sarı hat ise; Ayakkabıcılar Arastasının yerinde kaldığı bir senaryoya yönelik olarak link hattının başlayabileceği güzergaha bir göndermede bulunmaktadır.

Bölgeye ilişkin planımız 2 ayak üzerine oturmaktadır:

-          Ayakkabıcılar arastası ve çevresinin aslına uygun olarak restorasyonu.
-          Ayakkabıcılar arastasını dolanan bir link hattının inşası.

RESTORASYON:

Ayakkabıcılar arastası kültür havuzunu yaratan birden çok faktör bulunmaktadır.

-          Arastanın şehir içindeki konumu. ( Yakınlarda bulunan diğer lokasyonlarla kurduğu bağ: Örneğin ilçe otobüslerinin indiği yere yakın olması veya Devane Mahallesinin şehir merkezi ile kurduğu arayüz olması )

-          Arasta binalarının metrik ölçüleri: Dükkanlar küçük ölçeklidirler. Sokaklar ise dar çok geçişlidir. Bu iki unsur farklı zanaat ve ticarethanelerin bir araya gelebilmesinin mümkün kılmaktadır.

-          Mevcut Psikolojik algı: Şehirlerdeki bölgeler insanların zihinlerinde geçmişte olan olaylar ve yaşantılar yardımıyla psikolojik imgelere, duygulara, hislere dönüşürler. İki farklı bölge tam anlamı ile aynı fonksiyonu icra etseler de her birinin ziyaretçileri farklı insan gruplarından oluşuyor olabilir. Ayakkabıcılar arastası için de bölge bir imgenin var olduğu söylenebilir.

Restorasyonun yukarıdaki 3 unsura mümkün olduğunda az dokunması istenen değişimi yaratacaktır. Kanımızca mimari bir heyet önce arastanın mimari yapısını okumalı ve bir tipoloji çıkarmalıdır. Bu tipoloji yıkılacak veya aslına uygun olarak yapılandırılacak eski binaları temsil eden birkaç plan halinde ortaya konabilir. Bu yapılırken orijinal metrekareler ve yükseklik gibi orijinal metrik ölçüler esas alınmalı, ahşap konstrüksüyon kullanılmalıdır. Örneğin dükkanlar için yeniden tasarlanan planlardan gruplar:

 -          Yeniden inşa edilecek dükkanların % 50’si: 3x4 metrekare
-          % 30’u 4x5 metrekare
-          % 20’si 5x6 metrekare olabilir.

Yeniden inşa edilen sokaklar hatları aşağı yukarı benzer hatlar üzerine konuşlanmalıdır. Kanımızca sokak aralarının biraz genişletilerek arnavut kaldırımlarının döşenmesi ve sokak üstlerini kapatacak asma çardaklarının entegre edilmesi gibi özgün eklemeler de yapılabilir. Ancak örneğin ‘ahşaptan vazgeçilmesi’ veya ‘uygun olmayan şiddette ışıklandırma’ gibi girişimler mekanın eski hali ile olan bağlantısını insanların zihinlerinde öldürecek girişimler olacaktır. Bundan kesinlikle uzak durulmalıdır.

BAĞLANTININ ARASTA ÇEVRESİNDEN VERİLMESİ:

Yukarıdaki haritada kabaca çizilen hat birden çok şekilde tezahür edebilir:

-          Arastanın etrafının boşaltılarak bu bölgenin bir ada haline getirilmesi şeklinde,

-          Taş Han yanından giren veya Emniyet Müdürlüğü yanından giren ( yüksek binalar yıkılmak durumunda ) ve Hamit Camii’nin arkasından Farabi Caddesine Ulaşan bir yol şeklinde.

-          Arastanın yanından paralel geçen ve Hamit Camisinin yıkılmasına neden olabilecek bir hat şeklinde ( Ancak kanımızca Hamit Camii ve çevresi de restorasyona dahil edilmelidir.)

-          Ulu Cami’ye Bitişik Ziraat Bankasının yıkılarak arkaya dolanan yolun genişletilmesi biçiminde.  
  
Kanımızca yukarıdaki önerilerden 2. si restore edilecek arastayı kalabalık ve kalın bir ana yol kuşağından koruyacak seçeneği sunmaktadır.

NİCEL BİLGİLER VE AYRINTILAR:

Çalışmanın bu noktasında projenin YAPILABİLİRLİĞİNE ve AYRINTILARA ilişkin şu sorular gündeme gelmektedir:
1.  Soru: ( DAİMİ NÜFUS MERKEZLERİ ? )

Hangi daimi nüfus merkezleri ve nüfus merkezleri, hangi sayıda, hangi büyüklükte kurulacak, tam olarak nelerden oluşacak?

2. Soru: ( STARTER NÜFUS ? )

İkinci merkez için starter nüfus ifade edecek olan Buhara, İkbal Kent ve çevre yerleşimler yeterli nüfusa ve ekonomik gelire sahip midir? Değilse bu starter nüfus ne kadar ve hangi ekonomik niteliklerde olmalıdır? Yani ne kadar bir ek nüfus yeni merkez için bölgeye konumlandırılmalıdır?

3. Soru: ( İKİNCİ MERKEZİN UZAKLIĞI ? )

İkinci merkezin ana merkezden uzaklığı ne kadar olmalıdır? İkinci merkez; starter nüfusun yaşamsal ve sosyal ihtiyaçlarını, ulaşım maliyetleri açısından bulundukları yerden büyük ölçüde karşılamaya talepkar olmalarını sağlayacak kadar saat kulesine uzak olmalıdır. İki odak arasındaki çekim gücünün azalmasına yol açarak birinci merkezden ikinciye akışı engelleyecek kadar da uzakta olmamalıdır.
4. Soru: ( ASGARİ SPESİFİKASYONLAR ? )

2. Merkezin çekiciliği sağlamak için starter ve yakın nüfusun temel ihtiyaçlarının ( bazı ihtiyaçlar hariç ) önemli bir bölümünü 2. Merkezden karşılayabilmesi gereklidir. Buna ek olarak 1. Şehirdeki kötü yapı stokları ( yetersiz park alanı, depreme dayanıksız yapılar, bahçesiz konutlar ) tespit edilmeli bunun zıttı bir şehir yaratılmalıdır. Çekici bir şehir yapılanması ve gelecekteki aşırı yoğunlaşmayı önleyecek bir yapılanma sağlanması için önerilerimizden birisi; serbest çalışacak müteahhitlere birkaç asgari spesifikasyon dikte edilmesine yöneliktir. Örneğin:

Spesifikasyon 1: Her hangi bir binanın ana bina duvarı ve/ya ana binaya ait kabul edilebilecek ek bina duvarı bir başka binaya aynı hat üzerinde 20 metreden, arada yol var ise 30 metreden yakın olamaz.
Spesifikasyon 2: Uygulanacak politikaya göre yapı yüksekliğin belirlenmesi. Hangi strateji uygulanacaksa:

Bu önerilerin hukuki zemini araştırılmamıştır.

-      Strateji a) Sınırları belirli bir coğrafi alanda; Düşük kat ( 2 veya 3-4 ), dolayısıyla geniş yayılım ve daha dar kamusal alan. /yada/

-          Strateji b) Yüksek kat ( 10 ve üzeri ), dolayısıyla binalar arası yüksek açıklık düzeyi ve daha geniş kamusal alan. Her halükarda yeni şehir yerleşimi, çok sayıda insanın birbirlerine sokularak yaşamalarına izin vermeyecek aralıklarda bina yerleşimlerini özendirmelidir. ŞAHSİ ARAÇ KULLANIMI VERİ OLARAK ALINDIĞINDA, ŞEHİRLERDE TRAFİĞE İLİŞKİN SORUNLARININ TAKRİBEN % 80’İ İNSAN KİTLELERİNİN COĞRAFİ ALAN ÜZERİNDE OLMASI GEREKENDEN DAHA SIK BİÇİMDE YERLEŞMİŞ OLMALARI KAYNAKLIDIR. ANCAK GEREĞİNDEN SEYREK YERLEŞİM DE ELBETTE ŞEHİRLERİN VAR OLUŞ AMAÇLARINI YOK EDECEK, ULAŞIM MALİYETLERİNİ ARTTIRACAKTIR.

Yukarıdaki spesifikasyonlara benzer kuralların dikte edilmesi ile; yeni şehir kendiliğinden oto-park, yeşil alan, oyun alanı, güneş alma, yol genişliği gibi sorunları kendi kendine çözerek gelişebilecektir. Yeşil alanlara, bisiklet yollarına, araç park alanlarına, sinema vb merkezler ile spor sahalarına da planda yer ayrılmalıdır.

1. SORUNUN CEVABINA YÖNELİK YAKLAŞIM:

Hangi daimi nüfus merkezlerinin kurulması gerektiğine, hukuki ve operasyonel olabilirlikler ışığında ve hangi daimi nüfus merkezinin daha yüksek zincirleme dışsallıklar doğurabileceğine yönelik analizler ışığında karar verilebilir. Zamana yayılı olarak inşa edilebilecek bazı yerleşke önerileri:

-          Görece lüks bir toplu konut grubu. ( Rezidans )
-          Bir toplu konut yerleşkesi ( Toki Olabilir )
-          Müstakil yapılanmaya ayrılmış bir alan ( villalar için )
-          Diğer konut yapılanmaları için ayrılmış alan.
-          Bir AVM
-          Bir kongre merkezi
-          Belediye ek hizmet binası
-          Bazı kamu ek hizmet binaları
-          Temiz, gürültüsüz çalışan bazı sanayi tesisleri için yer tahsisi ve teşvik.

NOT: ÜNİVERSİTE YERLEŞKESİNİN ÖMERBEY KÖYÜNÜN 3-4 KİLOMETRE ARKASINDAKİ ARAZİYE, OSMANCIK YOLUNA PARALEL OLARAK KURULMASI önerdiğimiz yeni merkezin gelişimine katkısı büyük olabilirdi.

2. VE 3. SORUNUN CEVABINA YÖNELİK YAKLAŞIMLAR:

Aşağıdaki cevaplar matematiksel kesinlikler ifade etmediği gibi öngörülemeyecek başka faktörler bakımından da istenen bilgileri bize sağlamıyor olabilir. Bununla birlikte belirlilik yaratabilmek amacıyla kullanılmışlardır.

MERKEZİ YERLER TEORİSİNDEN HAREKETLE: Bu teorinin ilkeleri doğrultusunda yeni merkezin uzaklığı; - teorinin gerektirdiği çevresel şartlar tam olarak gerçekleşse idi – kendi kendine organize olarak, Çorum’un merkezinin pazarlama faaliyetleri açısından servis ettiği alanın tam uç noktasına gelmeli idi. (Bu nokta yaklaşık 2.700 metre ile İkbal Kent’in bulunduğu yere tekabül ediyor. ) Buna göre yeni merkezin genişleyeceği alan da; iki merkez arasındaki uzaklığın yarısının ( 1350 metre ) ikinci merkez çevresinde çizeceği çemberi ifade edecektir. Böylece 2. Merkez; yaklaşık olarak çevre yolu ile Ömerbey Köyü arasındaki kuş uçumu mesafeyi çap kabul edecektir.


İşte bu ikinci merkezin nüfusu; kendi kendine organizasyon ilkelerine ve Merkezi Yerler Teorisinin yukarıdaki şekilde görülen “pazarlama alanı” yaklaşımına göre, Çorum’un şimdiki merkez nüfusunun ( şekilde ortadaki büyük altıgen ) 3’te birinin 2/3’üne servis yapmalıdır.

Diğer altıgenlerin ifade ettiği yerler kısa vadede ikamet edenler tarafından boşaltılamayacağı için yeni merkezin minimum büyüklüğü yukarıdaki şekil üzerinden değerlendirilebilir.

Buna göre: 220.000 / 3 = 73.000 / 3 = 24.444 x 2 = 48.000 kişi kadar. Yani ikinci merkezimiz 1. Merkez ile optimum ilişkiyi gösteren bir halde çalışıyor olduğunda 48.000 kişilik bir nüfusa servis yapıyor olacaktı. Bununla birlikte, teoriden hareketle yoğunluğun kanıtladığına göre Çorum şehri kendi kendine parçalanma sürecine girmeden şişmeye devam etmiştir. Teorinin bakış açısıyla malum sorunların kaynağı da budur. Öyleyse normal şartlar altında bu şehir daha önce, daha küçük merkezlere parçalanmalı idi. Buradan hareketle ikinci parça 48.000’den daha küçük bir değeri ifade etmelidir. Gazi caddesinin coğrafi ve topolojik şartlara bağlı olarak yoğunlaşmaya başladığı nüfus değeri 170.000 kişilik nüfus olarak kabul edilirse; yukarıdaki formülden 37.000 KİŞİLİK bir değer ortaya çıkmaktadır.

Buradan hareketle yeni kurulacak merkez, 2.700 metreden itibaren, ( merkezin servis etmek istemeyeceği 2/3 lük alanı başlangıç itibariyle bir miktar arttırmak için ) ve yine merkezin servis etmeyeceği 37.000 kişiye yakın bir değer olan ve yukarıdaki verilerle de örtüşen yaklaşık 35.000 kişilik bir starter nüfusla işe başlayabilir.

ZİPFY YASASI: Zipfy yasası makro coğrafyalar üzerinde belirgin sonuçlar vermekte. Bizim yapacağımız benzetim bu açıdan sorunlu olacaktır. Ancak zayıf da olsa bu yasa bir dayanak olarak kullanılabilir. Zipfy Yasasına göre; kendi haline bırakılan bir coğrafyada oluşan ikinci bir şehir ( en büyük şehirden fiziki olarak uzakta oluşan ikinci şehir ) ilk oluşan şehrin yarısı büyüklüğünde, 3. Şehir ise ilk şehrin 1/3’ü büyüklüğünde olacaktır. Ancak Gazi Caddesi hattının belirlediği merkezin hangi sınırlarda başlayıp bittiğine yönelik bir belirlilik yaratmak durumundayız aksi takdirde zaten merkez ikincil merkezin kurulacağı yer ile de birleşmektedir ve biz bu projede yeni şehrimizi ( şehir merkezimizi ) merkezi yerler teorisini de gözeterek Çorumun sınırlarına teğet geçmeyen bir mekanda kurmak istemiyoruz. Aslında birincil merkezin starter nüfusundan ziyade tüm şehir bu merkezi, ulaşım araçları ile desteklemektedir. Öyle ise YÜRÜYÜŞ UZAKLIĞI bir ölçüt olarak alınabilir. Yani, böyle bir belirliliği insanların yürüyerek kat etmeye razı oldukları yaklaşık bir uzaklık üzerinden konumlandırabiliriz. Böylece baz alınan merkezin nüfusu; merkez noktaya en uzak oturan bireyin yürümekten vazgeçmeyeceği noktaya kadar ötelendiği sınırlar esas alınarak belirlenmiştir. Şehir planlama literatüründe toplu taşıma güzergahlarına erişim olarak 400 metre esas alınır. Bununla birlikte üst sınır 1600 metre olarak kabul edilmektedir. Bu uzaklık yaya hızı ile ( 5 km/s ) 20 dakikaya tekabül etmektedir. Böylece Zipfy Yasasını yürüyüş uzaklığı yaklaşımına indirgemiş oluyoruz. İkinci merkezin sahip olması gereken minimum starter nüfusa bu uzaklık verisinden hareketle ulaşmaya çalışacağız.

YÜRÜYÜŞ UZAKLIĞI YAKLAŞIMINDAN HAREKETLE: Gazi ve İnönü Caddesini; hizmet veren kamu ve özel sektör kuruluşlarının devam ettiği hattı esas alarak, merkez çizgi kabul edeceğiz. ( Emniyet Müdürlüğünden – Piri Baba Çamlığına kadar olan çizgi ) Bu merkez çizginin her noktasından doksan derecelik açılarla yaklaşık “X” metreye kadar uzaklaşan bir alanın ihtiva ettiği nüfusun yarısı ( zipfy yasası ) bizim ikinci merkez için ihtiyaç duyacağımız starter nüfusu verecektir. ( Bu hesap yapılırken ikamet eden nüfus esas alınarak yoğunluk değeri - metrekare başına oturan sayısı vb - alanla da çarpılabilir. ) Biz çalışmamızda – örnekler üzerinde henüz bir araştırma yapmamış olsak da – yukarıda adı geçen hat boyunca, 5 ila 7 dakikalık bir yürüyüş uzaklığında yani 450 ila 550 metre uzaklıkta olan alana ait kalıcı nüfusun yarısının yeni merkezin starter nüfusu olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu nüfusa Çorum’a ait nüfus kayıtlarından ulaşılabilir. ( Uydu görüntülerinden hareketle; biz bu ilgili hat boyunca 400-500 metrelik uzaklıkta ikamet eden nüfusun 36.000 ila 40.000 kişi kadar olacağını tahmin ediyoruz ki bu sayının yarısı olan 20.000 kişinin de MUHTEMELEN yarısı ( 10.000 kişi ) Buhara, İkbal Kent ve yakın çevresinde mevcuttur. ) 5 ila 7 dakikalık yürüyüş uzaklığı ( 400 ila 500 metre ) pek çok insan için günlük ihtiyaçlarından yükte hafif olanlarını karşılamak için makul bir uzaklık olduğu düşünülebilir.

-          400 metre: 5 dakikalık yürüyüş mesafesi
-          800 metre: 10 dakikalık yürüyüş mesafesi
-          1600 metre: 20 dakikalık yürüyüş mesafesi

NEWTON’UN ŞEHİRLERİ MODELİNDEN YOLA ÇIKAN, KARŞILAŞTIRMALI YAKLAŞIM:

Türkiye’de veya dünyada, birbirlerine belirli uzaklıkta bulunan, belirli nüfus büyüklüklerine sahip, birbirlerine doğru yalnızca bir link üzerinden yapılanarak akma eğilimi gösteren veya göstermiş olan yerleşim yerlerinin nüfusları ve aralarındaki uzaklık tespit edilebilir. Buradan hareketle asgari olduğu varsayılan bir çekim kuvveti hesaplanabilir. Örneğin bulunan bir örnekte iki odağın nüfusları 80.000 ve 20.000 kişidir. Aralarındaki uzaklık 3000 metre olarak tespit edilmiştir ve bu iki yerleşim odağının aralarına uygun bir ulaşım hattı açıldığında; bu hat boyunca iki yerleşim odağından birbirlerine doğru yapılaşma ve belirgin trafik akışı gözlenmiştir. Öyle ise bu akışı sağlayacak çekim kuvveti oranı: 20.000 x 80.000 / 3000^2 = 177,77’dir. Öyle ise Çorum’da bu oranı veren bir [ ( 220.000 . X ) / uzaklığın karesi ] denklemi bize istediğimiz uzaklık ve nüfus oranlarını tahmin etme fırsatını verebilecektir.

UZAKLIĞA İLİŞKİN TECRÜBİ YAKLAŞIM:

İkinci merkezin 1.den EN AZ ne kadar uzakta kurulması gerektiğine ilişkin uzaklık, büyük şehirlerdeki tecrübeler dikkate alınarak belirlenebilir ( Otobüsle şu kadar dakika gibi. ) bununla birlikte gelecek ör: 20 yıllık bir gelişme sürecinde ikinci merkezin göstereceği yayılım da hesaba katılmalıdır.

İkinci merkezin topolojik genişliği bu nüfusun bir kısmını ihtiva eden mevcut yerleşimlere ek olarak yeni yapılacak yerleşimlerin oturacağı alanda gözlenerek belirlenecektir.

Buna ek olarak Ankara veya İstanbul gibi alanlarda gelişen daimi nüfus merkezlerinin yani insanların ihtiyaçlarını neredeyse her yönden tam anlamıyla karşılayabilen merkezlerin eski merkezlerden uzaklık büyüklük oranlarından da yararlanılabilir.



SONUÇ OLARAK:

1.       UZAKLIK: en az 2.500 metre olmak üzere tercihen 3.000 ila 4.000 METRE ARASINDA.
2.       BÖYLECE YER: İkbal Kent ile Ömerbey Köyü arasındaki nokta VEYA Buhara Evler yerleşkesinin biraz ötesi. ( Buhara Evler - İkbal Kent hattı daha yakın bir uzaklığa denk gelmektedir: 2,5 km. )
3.       KURULUŞ BÜYÜKLÜĞÜ: 20.000 İLA 35.000 KİŞİ ARASINDA.

OLMALIDIR DİYEBİLİRİZ.

RİNG HATTI PROJESİ HAKKINDA:

Ring Hattı çalışması gerekli ve yararlı bir yaklaşım olmakla birlikte; bu yatırımın var oluş amacı esas itibariyle gereğinden yoğun olan merkezin çevresinden, ihtiyaçlarını giderme gereği nedeniyle kopamayan ( örneğin Çorum’un bir köyünde oturmayan ), bununla birlikte şehir merkezinin diğer tarafına ulaşmak istediğinde kendi benzerlerinin merkezde yarattığı yoğunluk nedeniyle bunu çok maliyetli bir şekilde ifa edebilen şehir sakinlerinin şehrin diğer tarafına kolayca ulaşabilmelerini sağlamaktır. Ring yolu yapılmalıdır. Böylece şehir merkezinden ihtiyacı olmayan sakinler oraya uğramadan şehrin diğer ucuna ulaşabilirler ANCAK şu da unutulmamalıdır: Şehir merkezindeki trafik akıcı olsa idi insanlar ring yolunu kullanmazlardı, çünkü merkezden geçen bir yol hem daha kısa hem de şehre dair olan şeylere daha yakındır. Buna ek olarak şehir sakinlerinin her birinin merkezdeki hizmetlere olan ihtiyacı devam etmektedir. Öyle ise ring yolu hizmeti ve maliyeti, süre-giden asıl sorunu tamamen çözmeyecektir. Şehir merkezindeki yoğunluğu belki 5 belki 7 yıl önceki yoğunluğuna indirgeyecektir. Ancak sorun devam edecektir ve 20 yıl sonra çemberin dış hatlarına muhtemelen yeni bir ring yolu gerekecektir.


ÇALIŞMANIN EKSİKLERİ:

İÇERİĞE DAİR EKSİKLER:

Bu çalışma her şeyden önce farklı durumlar için kullanılabilir olan; KONSEPT BİR MODEL sunmaktadır. Bu konsept aşağıda değinilen eksikler bağlamında derinleştirilmeli ve zenginleştirilmelidir:

-          Bu çalışma; Şehir Planlama disiplininin kullandığı, coğrafyaya dair demografik vb. verileri ölçme, matematiksel ve istatistiksel olarak değerlendirme, belirli yatırımların belirli boyutlarda yapılması durumunda ortaya çıkacak trafik ve sosyal hareketleri tahmin etmek için simülasyon programları kullanma gibi derinleşen analizler yapmamıştır.

-          Yeni bir merkeze yapılacak yatırımın böyle yapılmadığı ve klasik tarzda devam edildiği takdirde nicel olarak ne kadar fiktif zararın ortaya çıkacağı hesaplanmamıştır. Açacak olursak; bu çalışma bir proje haline getirilmek istendiğinde tahminen 10 yıllık bir süreç için önce şehir merkezinin dinamik nüfus artışı tahmin edilmelidir. Bu nüfusun demografik özellikleri de. Dinamik artıştan kastımız şudur: Klasik yapılanma anlayışı devam ederken, nüfus artışını indükleyen mevcut faktörler sabit kabul edilebileceğinden, nüfus artışı da geçmişe dayalı eğilimlerin bir regresyonu olarak artacaktır. Ancak daha başarılı bir politikanın uygulanması nüfus artış hızını arttırabilecektir. Kısacası klasik yapılanma anlayışına nazaran önerdiğimiz yapılanma anlayışı, nüfus artışını muhtemelen farklı biçimlerde tetikleyecektir. Ardından, gelecek 10 yıla ait iki farklı yapılanma tarzının toplam maliyet ve faydaları hesap edilmeli, bu fayda ve maliyetlerin BUGÜNKÜ DEĞERLERİ finansal yöntemle indirgenerek karşılaştırılmalıdır. Bunu açalım; Klasik yapılanma tarzında 10 ila 20 yıl içinde şehrin çeperini ve içini ifade eden lokasyonlara yapılacak toplam tahmini yatırım tutarları hesap edildiğinde, bizim önerdiğimiz yaklaşıma kıyasla zamana daha düzenli yayılan bir maliyet dağılımı gözlenecektir. Bununla birlikte şehrin mevcut sorunları devam edeceğinden zor ölçülebilecek çok sayıda olumsuz dışsallık muhtemelen artarak devam edecektir. Yeni bir merkezi esas alan yapılanma tarzında ise, ilk 5 ila 10 yılda yüksek düzeyde alt yapı yatırımı ikinci merkezin kurulumu için gerekecek, bu büyük meblağın finansmanı ve özellikle yeni alanların istimlakı için yüksek düzeyde değerler ödenecek ( aslında görece düşük düzeyler olacaktır bunlar ) ancak kısa vadede belirgin bir coğrafyaya yatırılan bu miktarlar ÖLÇEK EKONOMİLERİNİ de beraberinde getirecektir. Toptan alım ve yatırımların, 10 hatta 20 yıla yayılacak defalarca kazma, tekrar kapatma, tekrar tekrar asfalt dökme ve inşa maliyetlerini kolayca karşılayacağı açıktır. Ancak bu değerler hesaplanmalı ve geleceğe dönük olarak finansal yöntemlerle karşılaştırılmalıdır. Ek olarak yeni merkezin dolaylı olumlu dışsallıkları da hesaba eklenmelidir. Bu dışsallıklar gelir düzeyi yüksek vatandaşların şehir içinde kalmaya razı olmaya başlamaları olabilecektir. Bu gelişme şehrin vergi tabanının genişletecek ve derinleştirecektir. Aynı zamanda hükümetin marka şehirler düşüncesi ile uyuşan yaklaşımın prestij kazancı es geçilmemelidir.

-          Projelerin gerçekleştirilmesi esnasında ortaya çıkabilecek sayısız ayrıntıya, tahminlere, sorunlara değinmemiştir.

YAPILABİLİRLİĞE DAİR SORUNLAR:

-          İkincil merkezlere inşa edilecek toplu konutlardan ziyade önerilen biçimde yapılandırılacak ALTYAPI tesislerine bir seferde ( kısa vadede ) klasik düzenlemelere göre daha fazla kaynak yatırılacak olması bunun finansmanını bir sorun haline getirecektir. ( Bu çalışmada irdelenmemiş olsa da bizim görüşümüz; klasik yaklaşımda uzun vadede yatırılan finansal kaynakların bu yaklaşım ile kısa vadede yatırılmasının getireceği yükler, projenin dışsallıkları tarafından uzun vadede fazlası ile karşılanacaktır. )

-          Kuvvetle önerilen 2. merkez arazisinin tarım arazisi olması. (Bu soruna yönelik güçlü karşıt tezlerimiz mevcut)

-          Hali hazırda TOKİ’de yüklü miktarda boş konutun bulunuyor olması ve bir kısmının yapılıyor olması. ( Tamamı ile yanlış yere kurulmuş olan TOKİ yeni merkezimize yerleşebilecek insan kitleleri azaltacaktır. Yeni merkez TOKİ’ye tercih edildiğinde, bu vakit TOKİ’deki binalar atıl kalacaktır. )

-          Kuvvetle önerilen 2. merkeze ulaşacak link hattının, mevcut çevre yolu üzerinden alt – üst geçit olmadan geçme gerekliliği çevre yolunun bir kez daha kesilmesine yol açacaktır. ( Bununla birlikte çevre yolu Binevler kavşağında aşağıya daldığından bu yeni göbek ciddi bir yavaşlamaya sebep olmayabilir. )

-          Yeni merkez Ömerbey Köyü civarı olacak ise, Kültür Sitesinin yıkılarak 23 Nisan’a yol açılmasında acele edilmesi.

-          Üniversite kampüsünün, yeni merkezin arkasında yer almayacak olması.

-          AVM’nin yeni merkez olarak tanımlanan yere yapılmıyor oluşu.

-          FARABİ CADDESİ’nin link hattının başlangıcı olarak taşıdığı birkaç sorun: Farabi caddesi üzerinde, caddenin istediğimiz genişlikte olmasını engelleyecek iki adet ( bize göre yanlış konumlandırılmış ) birinin yıkılması sorunlu diğerinin imkansız yapı bulunmaktadır. Bunlardan birisi cadde üzerinde bulunan yegane 6-7 katlı apartman, diğeri ise bu apartmanın karşı çaprazına düşen yeni caminin bahçe köşesidir. Yeni Cami de önünde bulunduğu göbeğe konumla yeterince içeri yapılmamıştır. BU yanlışlık, yeni caminin önüne geniş bir yaya yolu bırakmak istediğinizde, Farabi caddesinin mevcut göbeğe yanlış yerden bağlanmasına neden olacaktır. Bu sorunun çözümü, ya karşı tarafta yer alan ilgili apartmanın da tek katlı evlerle beraber yıkılması, yada Farabi Caddesi’ne, cadde camiye yaklaştığında camiden uzaklaşacak şekilde kavis vermektir. Bu durumda ya göbeğin yeri değiştirilir yada birbirine yakın iki göbek ile bağlantı sorununu çözebilir. Farabi Caddesinin bu öngörülen genişliği, onun bağlanacağı Gazi ve İnönü caddelerinin darlığı göz önüne alındığında; hattın ancak barındırdığı dar boğaz kadar geniş olacağı gerçeğinden hareketle, anlamsız bulunabilir ancak yeni şehrin yapılanması nasıl eski şehrin kısıtlı şartlarından hareketle gerçekleştirilmeyecekse, bağlantı yolunun genişliği de eski yollardan hareketle belirlenmemelidir. Saat Kulesinin geniş çevresini baz alan ve hali hazırda planlanmış olan meydan projesi Farabi Caddesinin bu genişliğini anlamlı kılacak bir perspektif sağlayacaktır.

Projeyi destekleyecek girişimler:

-          Otogarın ve Stadın çevre yolu civarına taşınması
-          ( Olası ) Tıp Fakültesi hastane binasının çevre yolu civarında konuşlanması



YENİ BİR MERKEZE YATIRIM YAPMANIN VE KENDİ KENDİNE ORGANİZE OLAN YAKLAŞIMIN ARTILARI VE YARATACAĞI ETKİLER:

Böyle bir şehirleşme paradigmasının ( Çekim odağının ve linkin inşası ile kendi kendine organizasyon ) klasik bir yapılanmadan artıları aşağıda tartışılmıştır:
-          Yatırımların farklı zamanlarda şehrin farklı bölgelerine yayılması yerine bir merkeze görece tek seferde konumlanacak olması, ölçek ekonomisinin tüm getirilerinden yararlanma imkanı sağlayacaktır.

-          Buna ek olarak benzer ölçekteki dağınık bir yatırım için harcanan zamandan daha azı harcanacaktır.

-          Yeni bir şehrin, eski şehrin alt yapısal uzantılarına mahkum kalmadan modern alt yapı ile kurulabilmesine imkan sağlayacağından, sorunsuz – defalarca kazılmayan – bir şehir ortaya çıkacaktır. ( Yeni şehrin proje bağlamında inşa edilecek kısmı potansiyel yani gelecekteki inşa alanının küçük bir kısmını oluşturacaktır. Bununla birlikte alt yapı kanalları gelecek 10 yıllara yol gösterecek biçimde proje bağlamında tahmin edilen yeni şehir yerleşimini kapsayacak biçimde döşenecek ve imar planları buna göre şimdiden planlanacaktır. Örneğin yer altına 3 metre çaplı kanallar açarak tüm kanalizasyon, atık su, su, doğalgaz, elektrik, telefon ve internet hatlarını bir arada ele almak ve yer altında tamirata tabi tutmak mümkün olacaktır. ) Projenin bu safhasında belirlenebilecek asgari spesifikasyonlar “ör: X tipi yapılar bir diğer yapıya dört yönde veya yol boyunca iki yönde 30 metreden daha yakın olamaz.” yapı yükseklik spesifikasyonları ile beraber belirlenmiş makro alanda metre kare başına düşen yapı ve insan yoğunluğunu tek başına sınırlama yetisi gösterecek ve yeni şehrin geleceğe yönelik self-organizasyonunu sınırlandıracaktır. Örneğin yalnızca böyle bir sınırlama, tek başına yeni şehrin ikamet edenler ve ziyaret edenler açısından trafik yoğunluğunu büyük ölçüde makul ölçülerde tutmayı başarabilecektir. ( Yeni şehrin, yeni merkez çevresindeki gelişimi ve eski odak saat kulesi ile yeni odak arasındaki yapılanma akışı kendi kendine ( self organize ) gerçekleşecektir. )
Asgari spesifikasyonlar; self-organize olan süreçleri kaosa yol açmayacakları biçimde sınırlandırmak üzere kullanılırlar.

-          Yukarıdaki son cümlede gerçekleşen kendi kendine organizasyon durumu, klasik bir yapılanmada etkinliği sağlamak uğruna katlanılacak yönetsel faaliyetlerin gereğini azaltacaktır.

-          Sorunsuz da olsa klasik bağlamda ( yeni kökler atmadan - patlamadan gelişen ) gelişen bir şehir yani belediyenin liderliğinde mevcut merkezden dışa doğru genişleyen bir şehir, azar azar karşı karşıya kalınan  yoğunluğun, şehri dışarı itmesi sebebi ile, kısa vadeli ihtiyaçların karşılanması bağlamında genişliyor demektir. Yeni bir şehir kısa vadeli ihtiyaçların yarattığı baskıdan uzak bir serbestlikte dizayn imkanı doğurmakta veya kendi kendine organize olan yeni yerleşimcilere daha öngörülü referans noktaları ( asgari spesifikasyonlar ) sunma olanağı ortaya çıkmaktadır.

-           Çorum İlinde ikamet edenlerin göç eğilimleri; ilçelerden merkeze, merkezden de diğer şehirlere şeklindedir. Bu eğilim nedeni ile bütün olarak Çorum ili nüfusu giderek azalmakta, merkez nüfus ise yavaş seyreden bir hızla artmaktadır. İnsanları göç etmeye motive eden “işsizlik faktörü”nün yanı sıra refaha ve hayat tarzına yönelik bireysel tercihler de söz konusudur. Çorum’un yeni bir merkez çevresinde umulan imar düzeni içerisinde gelişmeye başlaması göç hususunda önemli payı olan bu son faktörü etkisiz kılıcı bir rol oynayabilir.

Projenin Çorum Şehri’nin tamamı üzerinde yaratacağı etkiler şu bağlamlarda etüd edilebilir, değerlendirilebilir:

Süreler: Kendi kendine organizasyon sürecine ilişkin yapılanma sürelerinin tahmini. ( Link hattının kendi kendine inşası, AVM, STAT vb. çekici öğelerin inşası ve starter olacak dükkanların ve yerleşik halkın ikameti için gerekecek konutların inşa süreleri + eğer gerek görülürse KKO süreci ile genişleyecek yeni merkezin yıllara yönelik iterasyonu )

Kurulum Maliyeti: Projenin kurulum maliyetinin alternatif – benzer ölçekte ihtiyaç karşılayan – diğer projelerle karşılaştırılması. ( Projenin maliyetine karşılık getirisi bağlamında bir düşünsel sürece girilmesinin anlamlı olmayacağı ve çok zor olacağı görüşü tarafımızda kaimdir. )

Sosyo-kültürel etkiler.
Demografik etkiler
Ekonomik Etkiler

Taşımacılık Üzerindeki Etkiler: Trafik yoğunluğu ve taşımacılık ( toplu taşıma – lojistik ve bireysel ulaşım ) üzerindeki etkileri.

Toprak örtüsünün kullanımı: Verimli arazilerden kayıp, hazine arazisi dışındaki araziler üzerindeki etkiler.

Projenin Mevcut İmar Planları ile olan ilişkisi.

Hukuki konular: Bazı alanların kamulaştırılma gereğine ilişkin hukuki konular. Örneğin yeni şehrin yapılanışında dikte edilecek binalar arası uzaklığın büyüklüğü, kamulaştırılacak alanda yani Ömerbey Köyü mıntıkasında arazi sahibi olan çok sayıda toprak sahibinin arazilerinin büyük kısmını kaybetmelerine neden olabilecektir yada klasik bir kamulaştırma toprak sahipleri arasında adaletsiz dağıtıma sebep olacaktır. Bu sorunu aşabilmek için ilgili arazinin tümü veya önemli bir kısmı proje öncesi değeri ile belediye tarafından satın alınıp, bu arazi üzerindeki master planın ardından arazi sahiplerinin eski oranlarına uygun şekilde yeniden taksim edilebilir. ( İlgili maliyetlerin karşılanması için; devlet birimlerine marka şehirler bağlamında veya AB projelerine başka bağlamlarda başvurulabilir. )

Yukarıdaki konular ana bir fizibilite etüdü kapsamında bir araya getirilebilir.


AŞIRI MERKEZİLEŞME SORUNUNU HAFİFLETEBİLECEK BİR BAŞKA YAKLAŞIM:

İLKE: Bütünü Parçaların İçine Yerleştir.
KRİTİK ARAÇ: İnternet Teknolojisi ve yazılım.

MALİYET MERKEZLERİ:

-          Yeterli sayıda bina ( Örneğin 10 adet )
-          Yazılım desteği

Çorum merkez ilçede tespit edilen bölgelere ( 10 farklı lokasyon olabilir ) tek katlı sadece 20 - 40 metre kare civarı bir alanı kaplayan, stil olarak mahalle muhtarlık binalarına benzeyen KAMU HİZMET BİNALARI adı altında HİZMET MERKEZLERİ inşa edilebilir. Binalar sağlam ve korunaklı inşa edilmelidir. Her hizmet merkezinde bir adet güvenlik görevlisi dahil, 3 ila 5 personel istihdam edilir. ( Personellerden biri aynı zamanda hizmet binaları ile ana binalar arasındaki lojistik aktarımı gerçekleştirecek motorsikletli veya araçlı personel olacaktır. )

Bu hizmet binaları internet üzerinden yapılabilecek tüm kamu hizmetlerini ve ancak bir görevli aracılığı ile yapılabilecek hizmetlerin bir kısmını ifa etme yetenek ve yetkisine sahip olacaklar. Bu hizmet noktalarının verebilecekleri hizmetlerden bir kısmı aşağıda önerilmiştir. Bu hizmetlerin ortak noktası; ademi merkezileştirilebilecek – internet alt yapısı ile uyumlu hizmetlerdir:

-          Adli Sicil Kaydı dilekçesi almak ve cevaplamak.
-          Adli başvurular’a ilişkin internete indirgenebilen hizmetler.
-          Tapu – Kadostro’ya ilişkin internet’e indirgenebilen hizmetler.
-          Nüfus’a dair internet’e indirgenebilecek işlemler.
-          Tüm fiziki posta işlemleri, ( Olabilirliği incelenerek PTT’nin finansal işlemlerini de yapabilirler )
-          Su açma kapama işlemlerini,
-          Elektrik açma kapama işlemlerini,
-          Doğalgaz açma kapama işlemlerini ifa etmek.
-          Telefon hattı açma kapama işlemleri.
-          Beyaz masa faaliyetlerinin bazıları.
-          Burada sayılamayan diğerleri …

Bu düzenleme başarıldığında önemli bir insan kitlesi hizmetlerden yararlanmak üzere şehrin merkezi kısımlarına yolculuk yapma gereği hissetmeyecektir. Hizmetlerin online hatlardan ve bilgisayar programları aracılığıyla karşılanması da ilgili hizmetlerin aynı lokasyonda, ufak binalarda az sayıda personel tarafından yapılabilmesini mümkün kılacaktır.